29 Ekim 2010 Cuma

İLLAKİ PORSELEN FİNCAN






İflah olmaz bir mutfak eşyası hastasıyım. Yemek pişirmeye meraklı olmamdan mı yoksa tipik bir yengeç burcu olmamdan mı bilmiyorum ama gördüğüm her mutfak aletini, her sofra eşyasını hiç çekinmeden satın alabilirim, bir servet harcayabilirim...
Bunların içinde porselenler ayrı bir önem arzediyor benim için...İçi çay veya kahve doluyken elime verdiği sıcaklığı hissetmek, üzerlerindeki desenlerin kimbilir kimin dizaynı (hayal gücü ve dışavurumu olarak ta düşünebiliriz) olduğuna kafa yormak, malzemesinin hafif şeffaf siluetine bakmak, bir daha bakmak bana inanılmaz iyi geliyor. Keşke yıllar evvel bir porselen fincan koleksiyonu oluşturmaya başlasaydım diye düşünüyorum. belki de geç kalmış sayılmam. Bunu düşüneyim !!!!

GÖZLERİ ÇELİK MAVİSİ





Bugüne dek yayımlanmamış en kapsamlı Atatürk fotoğrafları sergisi 29 Ekim 2010 da Antalya'da açılıyor."Gözleri Çelik mavisi" isimli sergi 300 adet fotoğraftan oluşuyor. Antalya Büyükşehir belediyesi, AKSAV ve ANSET tarafından gerçekleştirilen sergi Antalya Kültür Merkezinde izlenebilir.
Sergi, Fahri özdemir'e ait 11 bin 500 adetlik Atatürk fotoğrafları koleksiyonundan seçilerek hazırlandı.

13 Ekim 2010 Çarşamba

DOĞRU SÖZE NE DENİR! ÖZGÜR BOLAT'IN ANLATIMI İLE : BAŞARIYI BELİRLEYEBİLMENİN SIRRI...

Türk lokumu!!!

Başarıyı belirleyen birçok özellik var. Ama hangi alanda olursa olsun, başarının bir tane olmazsa olmazı var. O da oto kontrol (disiplin, odaklanma vs).Saatlerce oturup, bir iş üzerinde yoğunlaşmak. British Columbia Üniversitesi profesörü Adele Diamond’ın yaptığı araştırmaya göre, hem okul hem de iş hayatında oto kontrolün başarıya katkısı, IQ’nün katkısından çok daha fazla.Çocuğunuz veya öğrencilerinizin başarılı olmasını istiyorsanız, yapacağınız en önemli davranış onlara oto kontrolü öğretmek.

Oto kontrolün önemli olduğunu nereden biliyoruz?Araştırma. Kısacık hatırlatalım. Stanford Üniversitesi’nden Prof. Walter Mischel bir grup çocuğu tek tek bir odaya alıp, masalarının üstüne bir lokum koyuyor ve şöyle diyor: “Ben şimdi dışarı çıkıyorum. Bu lokumu yemek istersen, yiyebilirsin. Ama ben dönünceye kadar bu lokumu yemezsen, sana bir lokum daha vereceğim.” Araştırmacı bakıyor ki çocukların yaklaşık yüzde 70’i bekleyememiş ve lokumu yemiş. Araştırmanın burası çok da ilginç değil.

Yıllar sonra, Mischel bu kişileri buluyor ve hayatlarını inceliyor ve çok ilginç bir şey keşfediyor. O gün lokumu yemeyenler, okullarında ve işlerinde çok daha başarılı olmuş. Daha iyi notlar almışlar, daha iyi okullara girmişler, ve daha çok para kazanmışlar. Oto kontrol nedir? Oto kontrolün üç önemli öğesi var:

Odaklanma (bir işe yoğunlaşıp, disiplinli bir şekilde çalışmak),

Odak dışındakileri engelleme (engelleyici kontrol)

Bilişsel esneklik (odak noktasını kontrollü olarak ve istendiği zaman değiştirebilmek).Örneğin, yukarıdaki deneyde bilişsel esnekliği yüksek olan çocuklar, hemen odak noktalarını değiştirip, lokum dışındaki öğelere yoğunlaşabiliyor.

Oto kontrol öğretilir mi? Oto kontrol çok kolay bir şekilde çocuklara öğretilebiliyor. Ama bilinmesi gereken önemli bir nokta var. Oto kontrol, önemli bir hedefe ulaşmak için gerekli. Çocuğun hedefi yoksa, oto kontrolü öğrenme ihtiyacı da hissetmiyor. Bu durumda öğretmek zor oluyor.(Gladwell’in Outliers kitabında bahsettiği gibi, Çin’de pirinç tarımı yapan öğrenciler matematikte çok başarılı oluyor. Çünkü buğday tarımının aksine, pirinç tarımı her gün disiplinli bakım istiyor. Bu sayede çocuklar oto kontrolü öğreniyor. Oto kontrollü çocuk da matematikte daha başarılı oluyor.)Onun için çocuklara hedef vermek veya daha doğrusu çocuklarla birlikte hedef oluşturmak gerekiyor. Küçük yaşlarda her zaman büyük hedefler oluşturamayız, ama küçük hedefler oluşturabiliriz. HobilerKüçük hedefler oluşturmanın en önemli yolu çocuklara hobiler kazandırmak. Türkiye’de çok azımızın hobisi var.Bir kişinin oto kontrolünü geliştirebilmesi için, gerçekten ilgi duyduğu bir işi ya da görevi olması gerekiyor. Futbol, yüzme, dans, resim gibi hobisi olan çocukların oto kontrolleri çok daha yüksek oluyor. Eve bir hayvan almak da çok etkili oluyor. Kuş, balık, köpek veya kedi gibi hayvanlar alıp, bakım sorumluluğunu onlara vermek son derece önemli. Başarı hissiÇocuğun başarı duygusu ne kadar gelişirse, oto kontrolü de o kadar gelişiyor. Artık biliyorsunuz ki başarı hissi övgü veya ödül ile verilmiyor. Çocuğun başarı duygusunu hissedeceği görevler verip, sonucu onunla tartışmak en önemlisi. Küçük çocuğun bir kutuyu açması bile başarı olabilir. Kitap okumakKitap okuma da oto kontrolü geliştiren en önemli öğelerden bir tanesi. Bir kitabı alıp saatlerce okumak, güçlü bir oto kontrol gerektiriyor. Çocuk henüz okuyamıyorsa, ona kitap okumak çok önemli. Uzun süre dinleyebilmek de oto kontrolü geliştiriyor. Çocukların sürekli TV izlemesi oto kontrollerini zayıflatıyor. Sadece öğretici ve anlamlı bir hikayesi olan tv programları etkili oluyor. Oyun, oto kontrolü geliştiren bir etkinlik. Özellikle kuralları bol olan ve çok iyi planlanmış oyunlar. Başarılı olmak için oto kontrol tek başına yeterli değil. Ama en önemlilerinden bir tanesi. Diğer önemli özellik de empati ki başlıbaşına bir konu olarak ele alınması gerekecek kadar geniş bir kavram.

Ve bütün bunlar beraberinde başarıyı getiriyor, mutluluğa ulaştırıyor...

BİR DOST ARMAĞANI: PRETTY PARTY CAKES...

Dün, küçük detayların aslında ne denli önemli olduğunu bir kez daha farkettim.
Pastırma havalarının hüküm sürdüğü İzmir'de çok sevdiğim bir arkadaşım ile öğlen saatlerinde buluştuk. Geçtiğimiz günlerde seyahatte idi ve İngiltere'den bana bir armağan ile dönmüş...

Yemek pişirmeye, lezzetlere, araştırmaya bu kadar meraklı olan ben, sanki dünyalar verilmiş kadar mutlu oldum. Hediye, bir yemek kitabı idi. Üzerinde renk renk cupcakeler olan, görselleri muhteşem bir yemek kitabı...

Bu sevincimin bir nedeni, her kitap delisinin beni anlayacağını umduğum, "kitap sahibi olma" duygusu. Ama öte yandan diğer sevincim, oralarda beni anımsayarak, ne kadar sevineceğimi tahmin edebilen bir arkadaşa sahip olmak...

İnanın ki yaşam gerçekten bu zarifliklerle lezzet ve anlam kazanıyor...

12 Ekim 2010 Salı

İNGİLİZ KLASİK COUNTRY TARZI, YATAK ODALARINDA...

İngiliz country stili, bugün artık klasik hale gelmiş kesin çizgilere sahiptir ve bir o kadar da kendine özgü renk ve ahenge sahiptir.
Zarif, bol çiçekli, genellikle pembe rengin ve gül figürlerinin egemen olduğu ingiliz stili, İngiltere'nin her köşesinde varlığını gösterir.





8 Ekim 2010 Cuma

HAFTANIN PASTASI

TAŞ AĞIRLIKLI AVİZELERDE YILIN TRENDY SEÇİMLERİ...

Çılgın, fütursuz...
Sofistike...
Şeffaf...
Siyah asaleti...
Rengarenk...
Zarif
Tüyün girdiği her türlü dekorasyonu çok sevimli bulduğumu itiraf etmeliyim...

Asil
Romantik...

5 Ekim 2010 Salı

HAYATINIZ, SEÇTİĞİNİZ KADINDIR...

Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman Generale :-Hayatını bağışlarım ama bir şartım var, der.'Kadınlar hayatta en çok ne ister?' budur bilmek istediğim....Bu sorunun yanıtını getir kurtar kelleni der.General sorar soruşturur bu çetin sorunun yanıtını aramaya başlar veKafdağındaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir....Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı bulur ve sorar:-Kadınlar hayatta en çok ne ister?Korkunç cadı yanıt için öyle bir şart ileri sürer ki yenilir yutulur cinsten değil.....-Evlen benimle!!!. ....O zaman öğrenirsin ancak istediğini...Bu ölümcül teklifi kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar Harun Reşit'e ve :-Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister!. Harun Reşit Generalin hayatını bağışlar ancak cadıyada evlenmek için de söz vermiştir, evlenirler. İlk gece General bir bakar ki, o korkunç cadı dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş karanlık odada.....Konuşur cadı :- Benim kaderim böyle... Günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı çirkinim der. Ne dersin? Geceleri seninleyken mi güzel olayım, yoksa gündüzleri dışardayken mi?...General düşünür ve :- Sen bilirsin kararı kendin ver der. İşte o an korkunç cadı sonsuza dek güzel bir kadın olarak kalır....Peki bu öyküden çıkarılacak 3 ders nedir??? 1.Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek isterler. 2.Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın her zaman güzeldir. 3.İster güzel olsun, ister çirkin olsun her kadın aslında bir cadıdır. Hayatınız seçtiğiniz kadındır...Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz, bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz, zeki bir kadına rastlarsanız zekanız gelişir. Hayat kat kattır. Babil' in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür.Ve bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara, gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası ve hayatıdır...Hayatınız seçtiğiniz kadındır...

1 Ekim 2010 Cuma

KAHVEYİ KEYİFE BİRLİKTE ÇEVİRELİM...

Kahvevekeyif.blogspot.com adresinde keyifli dakikalar geçiren, okuyan, paylaşan şanslı izleyicilere minik bir armağan...
Sayfaya izleyici olarak kayıt olmuş isimler arasından çekilecek kura ile her hafta bir izleyiciye bir adet kahve fincanı mum hediye...Üstelik mum bittikten sonra fincanı kahve keyfiniz için kullanacaksınız...Üzerinde kahve tanecikleri deseni olan fincan, zarif dizaynı ile gözünüze de hitap edecek...
Katılmak için, öncelikle izleyici bölümüne üye olmanız gerekmektedir. Çekiliş, her hafta çarşamba günü izleyiciler arasından yapılacak ve sayfada ilan edilecek, hediyeniz de kargo ile adresinize kadar teslim edilecektir.
Damaklardaki kahve tadınızın hiç eksilmemesi dileği ile...

Pastırma yazının keyfini çıkarın...