27 Haziran 2011 Pazartesi

KLASİK HER DAİM ŞIK...

Klasik çizgilerin modernize edilmesi ile ortaya çıkan stil göz okşamakta....Yumuşak çizgiler, provencal seçimi daha da aydınlatmış...




















26 Haziran 2011 Pazar

BİR TAVSİYE: CANNELLE-VANİLLE, VAZGEÇEMEYECEĞİNİZ BİR BLOG

Tahmin edeceğiniz gibi, dünyanın en iyi yemek blogları arasında ilk 10 içinde yer alıyor Cannelle-Vanille...Her gün muhakkak kontrol ettiğim, görsellerine bakmaya doyamadığım bir "food platformu"...


Aran, Amerika'da yaşıyor...Yerleşim merkezinin dışında, kocaman bir çitflik evinde, oğlu, kızı ve köpeği ile...Mesleği "food-styling", "fotoğraf" ve "yemek yazarlığı"...Sürekli koşan, başarılı ve kendine özgü bir kadın...


Bu blogta beni çeken birinci özellik, yalınlık. Ancak her şey bir o kadar da zarif ve renkli. Kullanılan tüm ürünlerin organik olduğu hemen belli oluyor. Kullanılan objeler, yerel alışveriş dükkanlarından bulunmuş.


Aran, Martha Stewart'tan aldığı bir teklif ile şimdilerde onun yayın kuruluşları içersinde bazı yemek yazıları hazırlıyor. öte yandan 2012 de çıkması planlanan yemek kitabının son çalışmalarını yapıyor....



24 Haziran 2011 Cuma

LOS ANGELES'TE MICHAEL FRANCESCONI LOFTU...













Modern ve klasik çizgilerin, şaşırtıcı detaylarla renklendirmiş hali ve Los Anglese'ten muhteşem bir loft...Michael Francesconi'ye ait küçük ve rahat mekan, sukuneti sergiliyor...





İÇİNİZDEKİ AŞÇIYI UYANDIRIN!


Kendiniz için birşeyler yapma vakti geldi ise, önce şöyle düşünün: Beni hangi hobi mutlu edebilir? Bazılarını "pişirme" mutlu edecektir ki bu grup, yaşamak için yiyenlerden değil, yemek için yaşayanlardandır...

Her tarifi toplayanlardan mısınız? Veya kitabevlerinde ilk önce yemek kitabı raflarına koşanlardan mı? Televizyon karşısında kalem-kağıt ile tarif alanlar ve pişirdiği zaman mutlu olanlar...Siz bence profesyonel kurs almalısınız....

Konusunda uzman 4 okulun adresini paylaşmak istiyorum. Bence bir yerlerden başlayın ve tablo tabaklarda kendinizi keşfedin...


1- MSA : İçlerinde en bilineni Mutfak Sanatları Akademisi'dir. Uluslararası sertifika programı City&Guilds in mümessili olduğu için ayrı bir değeri de vardır.Uzun soluklu programlarına devam eden ve baarı gösterenler profesyonel aşçı olarak meslek kazanabilir. Eğer amatör bazda kalmak isterseniz, daha hafif bir çalışma programı ile harikalar yaratabilirsiniz.



2- İSTANBUL CULINARY ACADEMY : Türk ve Akdeniz Mutfağı ağırlıklıdır. Yine aynı ekilde amatör ve profesyonel tercihe göre kurslar mevcuttur. Türk ve dünya mutfaklarından pişirne demoları ile görsel tecrübe saatleri, değişik mutfak kültürleri gibi bölümleri mevcuttur.




3-HOBİMLE MUTLUYUM LEZZET OKULU: Konusunda uzman ve bir şekilde isimlerini sık sık duyduğumuz şeflerle pişirmeye ne dersiniz? Eyüp kemal Sevinç, Mark Decker, Rafet İnce, mehmet yalçınkaya, Hüseyin Kurt bunlardan bazıları...Akdeniz, Fransız, İtalyan, Meksika, Hint, japon, pasta, çikolata gibi çok konuda eğitim sunuluyor....



4- SMN TAT MERKEZİ: Karamelli, portakallı, çikolatalı lezzetler, pastane lezzetleri, uzakdoğu mutfakları gibi çok farklı konularda eğitim veriyorlar.


21 Haziran 2011 Salı

BİR BİSKÜVİ ALIR MISINIZ...



DÜĞÜNLER, ROMANTİZM VE MUTLULUK...

İngiltere Veliaht Prensi William'ın düğünü ile gözümüz gönlümüz açıldı... Şıklık, zerafet, aslında bir o kadar da sadelik hakimdi. Zaten şıklığın hareket noktası abartı olursa, bütün çabalar bir anda yerle bir oluyor, hemen gözü tırmalıyor. Yaz ayları düğünlerin vazgeçilmez mevsimi...Çünkü her türlü temaya uygun, renklerde, mekanlarda fazlaca çeşit sunuyor. Pastel renklerin uçuş uçuş bulutlar gibi halini görünce, tekrar evlenesim geliyor...














UFACIK ŞEYLERE BİLE SEVİNEN İNSANLAR, BÜYÜK ŞEYLERE DAHA BÜYÜK SEVİNÇLERLE YAKLAŞIRLAR...FRANK CLARK

1933 yazıydı...Yarım gün çalıştığım işimden çıkartılmıştım. Artık aile bütçesine hiçbir katkım olmuyordu. Tek gelirimiz, annemin başkalarına elbise dikerek kazandığı paraydı. Sonra annem birkaç hafta hastalandı ve çalışamaz oldu. Elektrik idaresinden geldiler ve faturalarımızı yatıramadığımız için elektriğimizi kestiler. Sonra da havagazı şirketi havagazımızı kesti. Sonra sular idaresi. Ana Sağlık Bakanlığı, halk sağlığını koruma tedbirleri dahilinde suyumuzu yeniden bağlattı. Dolabımızda yiyecek çok az şey kalmıştı. Arka bahçemize sebze ekmiştik. Bahçede ateş yakıp pişirebildiklerimizi pişiriyor ve yiyorduk.
Bir gün küçük kız kardeşim hoplaya zıplaya okuldan geldi ve "yarın fakirlere vermek üzere okula birşeyler götürmemiz gerekiyor" dedi. Annem "Bizden daha fakir olabilecek birilerini tanımıyorum" diyerek söylenmeye başladı. Bizimle yaşayan büyükannem elini annemin omzuna koyarak okşadı.
"Eva" dedi, "Eğer bu çocuğa bu yaşta fakir olduğu fikrini kabul ettirirsen, o ömrünün geri kalanını öyle olduğunu düşünerek yaşayacaktır. Orada bir kavanoz evde yaptığımız reçellerden kalmıştı, bırak onu okula götürsün."
Büyükanne, biraz kağıt ve bir parça pembe kurdele buldu. Son reçel kavanozumuzu paketledi. Kardeşim ertesi gün gururlanarak okula "fakirlere hediyesini" götürdü. Bu olaydan sonra toplulukta bir sorun yaşanıyorsa, o kendisini doğal olarak çözümün bir parçası görmeye başladı.

8 Haziran 2011 Çarşamba

TAHİNLİ KARDEŞ KURABİYESİ


İki kahve fincanı tahin, bir su bardağı pudra şekeri, bir su bardağından bir parmak eksik sıvı yağ, bir bardak dövülmüş ceviz, üç buçuk su bardağı un karıştırma kabında elle hamur haline getirilir. Fırın tepsisine yağlı kağıt serilir. Tercihe göre ceviz büyüklüğünde veya daha da küçük yuvarlaklar haline getirilerek dizilir ve önceden ısıtılmaya başlanmış 175 derecelik fırına yerleştirilir. 15 dakika yeterlidir ancak bu süre her fırına göre küçük farklılıklar gösterebilir. Piştikten sonra pudra şekeri serpilerek servise hazırlanır.