24 Aralık 2011 Cumartesi

HAYAT BÖYLEDİR...


Eski zamanlarda Hint imparatoru, satranç oyununu Pers imparatoruna, yanında bir mektupla birlikte hediye olarak gönderir. Mektubunda oyunla ilgili hiçbir açıklama yapılmazken şöyle bir mesaj yazılıdır;
“Pers imparatoru’na ;

kim daha çok düşünüyor,
kim daha iyi biliyor,
kim daha ileriyi görüyor ise o kazanır.
İşte hayat budur…”
Pers imparatoru dönemin en alim veziri olan Büzür Merih ile bu mesajı paylaşarak, oyunu çözmesi ve kendisinin de karşılık olarak Hint imparatoruna hediye edilmek üzere başka bir oyun icat etmesini ister. Vezir, haftalar boyunca çalıştıktan sonra gönderilen satrancın her taşın hareketlerini ve oyunun stratejisini çözer daha sonrada 10 günde tavlayı icat eder ve imparatora sunar. Hint imparatoruna tavla oyunuyla birlikte şu mesaj gönderilir.
“ Hint imparatoru’na;
Evet kim daha çok düşünüyor,
Kim daha iyi biliyor,
Kim daha ileriyi görüyor ise
O kazanır.
Ama birazda şanstır.
İşte hayat budur…”
Böylelikle Pers imparatorluğu’yla Hint imparatorluğu’nun soğuk savaşı döneminde tavla ortaya çıkar.
Pers imparatorunun baş veziri Büzür Merih’ in 1400 yıl önce tasarladığı tavla oyunu, bugün dünyanın en popüler oyunlarından. Zaman kavramından alınan ilhamla tasarlanan oyunun zamana böylesine direnmesi son derece etkileyici.
Tavlaya, dolayısıyla zarlara verilen anlamlar şaşırtıcı;
 * Senenin “bir” liği olarak tavla “bir” tanedir,
*Tavlanın içindeki karşılıklı 6’şar hane 12 ayı temsil eder,
* 15 açık ve 15 koyu renkli pul,ayın 15 gece ve 15 gündüzünü simgeler,
* Karşılıklı 12 hane günün 24 saatidir.

19 Aralık 2011 Pazartesi