30 Mayıs 2010 Pazar

Su altı fotoğrafçılığı

Denizlerin derinlikleri, insanoğlunu her zaman çekmiştir. İnsanoğlu asırlardır derinliklerde neler oluyor, neler var, kimler yaşıyor sorularının cevabını aramıştır.
sportif amaçlı inilebilen derinlik 42 metre olmakla birlikte derinliğin gerçek bir merak duygusu uyandırdığı ve insanları çektiği muhakkaktır. Normal şartlar altında inebildiğimiz derinlik bugünkü sportif dalış malzemeleri ile en fazla 50-60 metre kadardır.
Su altının güzelliklerini anlatmak zordur, bunları yaşamak gerekmektedir. Orfozların bizleri gördüğü zaman salınarak derinliklere gitmesi, ahtapot'un yuvasında kendisini taşlar ve deniz kabuğu ile kamuflaj etmesi, o kızgın bakışlı suratı ile bize bakan müreni, sevimli yüzlü mıgrıyı, kumu bıyıkları ile karıştıran tekiri, akrabaları ile grup halinde dolaşan sevimli çupra ve karagözleri, vatozları, akyaları, barakudaları anlatmak bazen kelimelerle mümkün olmayabilir. Bu güzellikleri su üstüne taşımak için basınca dayanıklı içine su geçirmeyen sualtı fotoğraf ve video makineleri yapılmıştır.
Sualtı fotoğrafçısı nasıl olunur sorusuna yanıt olarak ilk önce iyi bir yüzücü olmak, bunun devamı olan Balıkadam eğitimini (1 yıldız balık adam Brövesi) alıp su altında sepiye ayarını (denge ayarını) iyi bir şekilde yapabilmektir. Balıkadam Brövesi Türkiye'de TÜRKİYE SUALTI SPORLARI, CANKURTARMA SUKAYAĞI VE PALETLİ YÜZME FEDERASYONU’na bağlı kulüpler tarafından verilmektedir. (Federasyon Fransa'daki CMAS Sistemine bağlıdır.)
Su altında güzel kareler yakalamak zaman ve sabır gerektirir, su altında karadaki gibi vücut dengesini ayarlamak ve çekilecek nesneyi konulu yakalayabilmek önemlidir. Düşünün ki bu sizden korkarak kaçan bir balık var ve aynı zamanda dip akıntıları sizi sürüklüyor. Sualtında güçlü flaşlar kullanmak zorundayız, çünkü ilk 5 metrede kırmızı renk kaybolur ve derinlik arttıkça diğer renkler de yavaş yavaş yok olur, 31 metreden sonra ise bütün renkler griye dönüşür. Cisme ışık tuttuğunuzda gri görünen renk yerine, gerçek renk gelmektedir. Yani, fotoğrafını çektiğimiz canlıların renklerini görmeden kareleyemeyiz. Türkiye'de belli sayıda sualtı fotoğraf sanatçısı bulunmaktadır. Bunların içinde güzel kareler yakalayan sanatçılar Ferda BÜYÜKBAYKAL, Tahsin CEYLAN, Erhan ÖZTÜRK, Ateş EVİRGEN, Engin AYGÜN, Ozan ÇOKDEĞER ve Cem BOYNER gibi sıralanabilir.
Türkiye'de sualtı fotoğrafçılığı biraz yavaş gelişmektedir. Çünkü bu ekipmanlara sahip olabilmek için 1500 ile 5000 dolar arası bir para ödemek gerekmektedir. Makinenin içine deniz suyu girerse makinenin bütün parçaları paslanmakta ve tamiratı da biraz pahalı olmaktadır.
Sualtı fotoğraf makinelerinin üzerinde markalarına göre 3-4 adet O-ring bulunmaktadır. Bunlar sualtına girmeden önce silikon gres yağları ile yağlanmaktadır.Sualtı fotoğraf ekipmanları değişik isimlerde ve modellerde piyasada belli başlı firmalarda bulunmaktadır. Bunlar: NIKONOS V, SEA&SEA, IKELITE gibi sıralanabilir.
SEA&SEA modelinin en iyi özelliği 35mm objektif üzerine 16mm ve makro lensleri takılabilmesidir. Close-up moduna geçebilme özellikleri olduğu gibi kolay kullanım olanakları vardır. NIKONUS V'nin ise sualtında lens değiştirme özelliği yoktur. Hangi lens takılı ise onla çekim yapılabilmektedir, lens değiştirmek istendiğinde su yüzüne çıkıp makineyi iyice kurutmak gerekmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder